BOLVADİN
Söz bilirsen söz söyle, sözünden ibret alsınlar;
Söz bilmezsen sus da, seni adam sansınlar.
Şu çeşmenin haline bak, içecek bir tası yok;
Kırma kimsenin kalbini yapacak ustası yok.
Allah isterse bir kişinin işini,
Mermere bile geçirir dişini.
İstemezse bir kişinin işini,
Sütlaç yerken kırar dişini.
Ye yağlıyı iç suyu dondurursa dondursun;
Ye tatlıyı içme suyu, yandırırsa yandırsın.
Dünya malı elde iken hep düşmanlar dost olur;
Elde bir şey kalmayınca dost bile düşman olur.
İtimadı lütuf sanıp borca sarılma,
Birgün istenecektir sakın darılma.
Akşam yedin güllaç,
Ben yedim bulamaç.
Sabahleyin kalktın;
Senin de karnın aç,
Benim de karnım aç.
Yontma, keser gibi ”hep bana, hep bana”
Savurma rende gibi “al sana, al sana.”
Âdil ol testere gibi “bir sana, bir bana.”
Gelenin azı olmaz,
Goca gızın nazı olmaz.
Tıngır elek, tıngır saç;
Elin hamır, garnın aç.
Çoban olmak istersen, dağda başla.
Çiftçi olmak istersen, nadası üçle.
Esnaf olmak istersen, küçükten başla.
Allah’a yaklaşmak istersen, namaza başla.
Gündüzleri yok yok diye ağlar,
Geceleri gatmer yağlar.
Sana vereyim bir öğüt,ununu elinle öğüt,
El çınarından iyidir, senin olan eğri söğüt.
Bir kişi besmele ile sabahleyin kalksa;
Erkenden dükkanına, işine varsa.
Bal, şeker katar aşına;
Devlet kuşu konar başına.
Gece yağar gündüz açılır hava hoş olur;
Garı söyler, goca dinler geçim hoş olur.
Aba da bi, çufa da bi geyene;
Gözel de bi, çikin de bi sevene.
Ağacın çürüğü özünden,
El için ağlayan gözünden,
Adamın kötüsü sözünden bellolurmuş.
Al zengin gızını
Döndersin buba evine;
Al fukara gızını,
Göndersin bubası evine.
Âlim varıkan dilini dut,
Usta varıkan elini dut.
Ali’ynen Veli
Üç de ondan eveli
Iramazan Şaban,
Irametlik senin buban,
Ay yavrım, goca mı gördü anan.
Alma şeher gızını
“Hamam” der ağlar,
Alma köylü gızını
“Harman” der ağlar.
Bekar gözüynen gız alma
Gece gözüynen bez alma.
Boyunu bulamayan gözel
Sürüne sürüne gezer,
Yerini bulameyan gözel
Yerine yerine gezer.
Çağırılan yere var, erinme
Çağırılmeyan yere görünme.
Dağ başına ev yapma yel alır,
Alçak yere ekin ekme sel alır,
yaşlıysan gepegenç alma el alır.
“Dah” demeden yörüyen at,
Buyurmadan dutan evlat,
Bir de eyi çıkdı mı avrat,
Düğünü n’etcen,
Gir oyna , çık oyna.
Habubam ha, yörümez at,
Bir kupa su vermez evlat,
Dirliksiz çıkdı mı avrat,
Ölüyü n’etcen
Gir ağla, çık ağla.
Daşdığı gün goycan,
Şaşdığın gün eline gelcek.
Dumansız baca,
Sarıksız hoca,
Gavgasız goca olmaz.
Dur dur durmuşa var,
Asgerden gelmişe var
Garısı ölene var,
Gıymetın bilene var.
Düğüne gider zurna beğenmez,
Hamama gider gurna beğenmez.
Eli hamır ovalar,
Gözü gırık govalar.
Ehli keyfe keyif veri
Gayfenin gaynaması.
Eşeği yoldan çıkarı,
Sıpanın oynaması.
Eloğlu sağ severimiş,
El gızı var severimiş.
Erkek söyler, gadın dinner,
Ev düzgünnüğü,
Kadın söyler, erkek dinner,
Ev bozgunnuğu
Erkekdir, gadını yeşil yaprak eder;
Erkekdir, gadını gara toprak eder.
Gardeşden garın yakın,
Develi’den harım yakın.
Garı var, çerden çöpden aş eder,
Garı var, bişmiş aşı daş eder.
Gızıdım, sultanıdım,
Nişannandım Han oldum,
Gelin oldum gul oldum,
Ayaklara çul oldum.
Haşgeşin garası var,
Her şeyin sırası var.
Hep deli , hüp deli;
Beşikdeki de gafasını salleyyo:
“Ben de deliyin” deyyo.
İnsanoğlu hilekârdır,
Kimse bilmez fendini;
Kime eyilik ettiysen,
Sakın ondan kendini.
Namaz gılarsan mesin olmalı,
Hayvan beslersen kes’in olmalı,
Âşık olcasan sesin olmalı.
Zemheriden sonra ekilen darıdan;
Gocasından sonra kalkan garıdan;
Gündönümünden sonra çıkan arıdan;
İlmiyle amel etmeyen hocadan;
Hep yalan söyleyen hacıdan;
Garıya g.tünü dönüp yatan gocadan;
Hayır gelmez !!!
Yağmır görmeyen darıdan,
Bal vermeyen arıdan,
Gocasından sonra kalkan garıdan,
Hayır gelmez.
Sen abdestini alasıya,
el namazını bitiri.
Ne söyler ne sırıdır,
ganını iliğini gurudur.
Her goyunda bi gısır;
her gözelde bi gusur bulunur.
Herkez gidişen yerini gaşıyyo.
Gaba yele gar mı dayanır;
gözel gıza yar mı dayanır.
Ne ölüye ağlar;
ne diriye güler.
Eyi oğlum var diye güvenme;
goynuna el gızı girmeyince.
Eyi garım var diye güvenme;
yokluk yüzü görmeyince.
Eyi dostum var diye güvenme;
başın sıkıntıya girmeyince.
Ekmek buldun yi;
dayak buldun gaç.
Düşün bakalım düşün;
heç eşşek alınır mı gışın.
Bi adamın garısı, o adamın yarısı.
At oluyo, meydan olmeyyo;
meydan oluyo, at olmeyyo.
Eşşeğin yoğusa eniştede mi yok!
Bizim sivrittiğimiz gazık bize batıyo.
Ekmek bulamaz yimeye;
turp arar geğirmeye.
Dolmadık çilemiz varımış;
donuma kediyi guydu.